fenerbahçe'nin fenerbahçe gibi oynayarak 2-0 kazandığı maçtır. top kayıplarında takımın şiddetli deparla topun arkasına geçmesine bayıldım fbnin içeri dışarı farketmeksizin oynaması gereken futbol budur işte, fazladan efor isteyen bununla birlikte rakibi geriye iten - kısırlaştıran bir oyun.

passolig'i bireysel olarak protesto etme gerekçeme ne de güzel bir örnek.

burası türkiye. burada passolig'in asıl amacı, kişisel bilgilerin ele geçirilmesi ve başka firmalara satılmasının önünün açılmasıydı, yok efendim tribünlerde olaylar bitecek bilmem ne.

şimdi ota boka gelen mesajların sebeplerinden birisi de bu. rahatlıkla sizin telefon bilgilerinizden mail adreslerinize, ev ve iş adreslerinizden banka hesaplarınıza kadar her bilgi sağa sola satıldı, satılacak.

tribüne giden böyle insanlar da hiçbir kabahati olmadığı halde ceza almaya devam edecek.

zaten hala passolig varken tribün kapatılyor bu ülkede. komedi gibi bir yaklaşım bu. bir de doğuştan engelli bir yurttaş bu şekilde cezalandırılıyor. bu ülkeyi kapatıp gitmemek için neden hala mücadele ediyoruz acaba ?

Jorge jesus, pirlo, montella gibi teknik direktörlerin sahne alacağı sezon. Bunun yanı sıra emre belözoğlu, nuri şahin gibi isimlerinde fark yaratacağı bir sezon bekliyorum. Keşke şu ortamda ft'de olsaydı demeden edemiyor insan.(*)

Son yıllarda takımımızda forma giymiş futbolculardan en sevdiğim kendisi olabilir.

Galatasaray maçında o aşırtma golünü atabilseydi şuan bambaşka şeyler konuşuyor olabilirdik. O dönem(*) genel kanının aksine takımı ve oyununu çok beğeniyordum. Ligde en az mağlubiyet alan ve en çok gol atan takımdık sanırım. Sosyal medya gazlaması bazı yanlış kararlar alınmasına vesile oldu ve bugünlere geldik.

Tanım: fenerbahçe'nin beni en son mutlu ettiği zamanların baş mimarı olan futbolcu.

(bkz: takmayın kafanıza çocuklar siz bu vatan için ne yapmadınızki)